Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesine Ev Sahipliği Yapmak

Açıklama: Türkiye, gelecek yıl Mayıs ayında zirveye ev sahipliği yapacak.  Sen öyle gelişmiş bir ülkesin ki bu zirveye ev sahipliği yapıyorsun… Gelin evlatlarım, biz de bir zamanlar böyleydik, ama şimdi çok şükür düzlüğe çıktık. Darısı size demek. Ayrıca niye böyle bir zirve var? Gelişmemiş ülkeleri toplayıp, toptan rezil etme. Siz bunlar gibi olmayın deme! Utanç tablosu. Bırak adam gelişmemişliğiyle kalsın. Bundan sana ne. Yok, illa birleşmiş dünya ülkesi olacağız. Bu iyi bir şey değil ki, herkes gelişse, herkes iyi güzel olsa zaten siyasetin anlamı olmaz. Yok hepimiz birbirimizi sevecekmişiz, yok yahu. Dünya kardeşliği masalları. Evet dostça geçinirsin, seversin, kollarsın ama ne için? ben şu yandaki ülkeyi çok seviyorum diye değil, herkes kendi çıkarı için yaşar. Bu ülke, şu yandaki komşusu için bir şey yapıyorsa, kendi çıkarını, kendi vatandaşını gözetir. Yoksa yok öyle bir Dünya Kardeşliği...  Ben dünya kardeşi falan değilim!

Yaradılışın Öyküsü: Apple

Elma Bahçesinden, Silikon Vadisine... Steve Jobs adlı gencin evinin garajında başlattığı serüven sürüyor. Ülkemizde sadece profesyoneller ve tasarım meraklılarının ilgisini çekse de, dünyada oldukça yaygın bir marka. Amerika’da Ipod’u olmayan genç neredeyse yok. Bu markanın yaratılışına geldiğimizde ise, markaya ismini veren Apple, Steve’in canı sıkkın zamanlarda gittiği elma bahçelerinden alıyor adını. 20’li yaşlarında Steve, Bob Marley dinleyip,  elektronikle ilgilenen kafası dumanlı bir gençti. Liseden sonra üniversiteye gitmeye değmeyeceğini düşünen Jobs,  bugün Apple ’ın CEO’su olmak için az uğraşmadı. Silikon Vadisindeki iktidar mücadelesini bir bir kazanan Steve,  Apple haricinde bugün Walt Disney Stüdyolarının da en büyük hissedarıdır. Tasarımlarıyla ön plana çıkan Macintosh,  AppleI, AppleII, Macbook, Iphone,  Ipod, Ipad… İnsanlar artık ihtiyacı olduğu  için Apple almıyorlar. Seçkin tarzda bir  ürün almakla, belli bir statü sahibi seçkin  bir kesime  dahil olmanın he

Turkcellinin Gücü Buraya Kadar mı?

Bu da nesi dedirtiyor insana! Müşteri hizmetleri ömür törpüsü. Bir insanı 22 dakika içerisinde 5 ayrı Turkcell bölümüne bağlayabilirler mi acaba? Hepsine ayrı telefon numaramı ve adımı söyledim. Ve bundan gocunmadım. Genel Müdüre gitmeme kaç basamak kaldı merak etmekteyim.  Olay şöyle cereyan etti. Telefonumun krallık dönemlerini yaşıyordum. Her ay bakiyem de 40tl'den az gözükmüyordu; ki bu Turkcelli oldukça memnun eder diye düşünüyorum. Sürekli müşterisiydim; bir öğrenci olarak. Herkesler hava atıyordum. Benden ara diye. Buna rağmen bu gece bir şok yaşadım. Play karttan hattıma 2tl hediye geldi. Hiç sevinmedim. Çünkü ben 40tllik bir adamım 2tlye minnet etmem diye düşünüyordum ki; bakiye -3,90 olduğunu gördüm. Bu da nesi Messi! Hemen Turkcell Online İşlem Merkezi akabinde 444 0 532 ve hüsran. O kadar bekledim ki müşteri hizmetleri şöyle dedi: ''arama süreniz 24 saati aştığı için size öncelik verip, müşteri temsilcimize hemen bağlıyorum.'' 23.40da aradım 00.0